Yoktu Rus’un imanı, sanki kalbi taş idi.
O gece başlar ayak, ayaklarsa baş idi.
Haneler viran oldu, kaderi karalıyım…
Ocağı söndürülmüş, yalnız Ahıskalıyım.
Bir gecede hânemi talan edip yıktılar.
Katar katar o kara vagonlara tıktılar.
Müslüman Türk’üm diye acımadan kırdılar.
Unutulmuş bir çığlık, soyu Türk Kafkaslıyım…
Sevdiğinden habersiz, öksüz Ahıskalıyım.
Bin dokuz yüz kırk dörtte, yurdumdan uzak kaldım.
Bütün hayallerimi o yâdellere saldım.
Müslüman Osmanlı da Türklüğe sancak oldum.
Ben ki talihi kara, ezelden yaralıyım…
Tarihi unutulmuş, yetim Ahıskalıyım.
Nerede kaldı hânem, kapısı penceresi ?
Ahıskalının derdi, hiç bitmedi çilesi.
O “Ural” dağlarının ayaz olur gecesi,
Ben Türk oğlu Türk, boynu bükülmüş Asyalıyım,
Vatansız bırakılmış, yurtsuz Ahıskalıyım.
“Ural”ın dağlarında serpilmiş üç metre kar.
Yurdumdan koparıldım, burnumda tütüyor yâr.
Kafir Rus’un elinden sürüldüm diyâr diyâr…
Namusuma ar olsun, öcümü almalıyım!
Kıyıma uğratılmış, bahtsız Ahıskalıyım.
Dünya ezeli gurbet, hayat yalan söyledi.
Kader mi diyelim ne, felek bize neyledi ?
Moskof piçi Stalin, vurdu zulüm eyledi.
Ben Atabek yurdundan! İşte tam buralıyım!
Tarihlerin yazdığı…soylu Ahıskalıyım.
Ali Urgan