Gönül penceremden baktım,
İstanbul’a ….
Nasıl da karanlıklar da bırakmışım,
Ürkek, dibe vurmuş yüreğimi.
Kimselere gösteremediğim…
Ama bir tek senin bildiğin…
Korkularımın kıyısından çıkardın ;
Gökyüzünün maviliği gördüm.
Sana tuttunduğum ellerin ile…
İstanbul’u özler oldum seninle
Sen sırdaşım,
Sen yoldaşım oldun
Bu koca şehirde..
Adını duyup da!
Hiç bilmediğim…
Bu kocaman..
Kurt kapanı şehiri dolandım
Senin kalbinin gölgesinde.
Ben küseli çok olmuştu
İstanbul’a
Oysa ki şehrin ne suçu varsa?
Aşıklara ilham….
Ressamlara tablo…
Şairlere kalem..
Kimi yüreklere yangın yeri…
Kimilerine taşı toprağı altın!
İstanbul…
Bana neden hep acılarımı hatırlatıyor ?
Aslında İstanbul’un hiç suçu yok!
Altın denen toprağını üzerine,
Yorgan yapan sevdiklerim de..
Galiba !
Umutlarımı, beklentilerimi de gömdüm….
Atılan kürek kürek topraklarda .
Geleceğim….
Beklermisin beni bilemem?
Ben sana yetişemesem de;
İstanbul’da unutamayacağım
Tek güzel gerçek
Senin ile huzur buldu bu yürek.
Meral Türker